Karadeniz denildiğinde akla gelen ilk şehirlerden biri olan Trabzon’un Çaykara ilçesinde yer alıyor Uzungöl. Göl turizminin en önemli destinasyonlardan olan Uzungöl, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından da koruma altına alınmış ve turizm merkezi olarak ilan edilmiş.
Gezi rehberine başlamadan önce böylesine efsane bir güzelliğin nasıl ortaya çıktığından bahsedelim biraz. Çok uzun yıllar önce bölgede yaşanan heyelan sonucu Haldizen Deresi’nin her iki taraftan önünün kapanması ve ortada kalan boşluğa suların dolması ile oluşan bir doğa harikası burası. Bizlere sunduğu enfes manzaralar nedeniyle ülkemizin göz bebeği olan Uzungöl adının hakkını verircesine 1000 metre uzunluğunda. Genişliği 500 metre ve derinliği ise yaklaşık olarak 15 metre.
Uzungöl’e neden gidilmeli?
Kaçkar ve Soğanlı Dağları’nın arasında, Karadeniz’in kendine özgü yeşillikleri içinde boncuk gibi parlıyor Uzungöl. Özellikle yükseklere tırmanıp oralardan izlemek lazım bu tadına doyum olmaz görsel şöleni. Öyle güzel ki gördükleriniz insanı huzura ve manzaraya doyuruyor. Adeta bir tablo gibi içine alıveriyor kendisini izlemeye gelenleri.
Baktıkça bakasınız geliyor yeşillerin arasındaki eşsiz maviliğe ancak bir de gözümüze takılan oteller olmasa. Maalesef her yanına otel yapılmış bu harika manzaranın. Doğallığına ve doğallığının getirdiği güzelliğine yine en zararlı varlık olan bizlerin, insanın eli değmiş ne yazık ki. Eski halinin resimlerine baktıkça içimiz öyle çok acıdı ki… Yemyeşil bir alanda tertemiz ve bakir bir gölken, beton yığınlarıyla donatılmış olsa da yine de tüm bunlara inat bir boncuk gibi parlamaya devam ediyor Uzungöl ve kendisine ayrılan zamanın hakkını veriyor fazlasıyla.
Yani öyle “Uzungöl eskisi gibi değil, artık gidilmez” diyenlerin söylediklerine aldırmayın. Buralara kadar gelmişken mutlaka uğrayın. Şehrin stresinden arınmak, Karadeniz’in eşsiz havasından ciğerlere oksijen depolamak için hala daha harika bir rota burası.